Gönder
Üye Isleri
1915 - I. Dünya Savaşı: Gelibolu muharebeleri başladı.
Geri Dön

1914 yılının haziran ayında bir Sırp milliyetçisi tarafından Avusturya-Macaristan İmparatorunun veliahdı olan Arşidük Ferdinand’ın öldürülmesi, birinci Dünya Savaşını başlatan olaydır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Sırbistan'a seferberlik ilan etmesiyle 28 Temmuz 1914’te resmen başlamış oluyordu. Bir tarafta Almanya, İtalya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğundan oluşan güçlü bir ittifak devleri oluşurken, diğer yandan İngiltere, Fransa ve Rusya itilaf devletlerini oluşturuyordu. Avrupa ikiye bölünmüş ve kıran kırana bir savaş başlamıştı. O dönemde Osmanlı İmparatorluğu sürekli toprak kaybederek oldukça küçülmüş ve itibarını kaybetmişti. Balkan savaşını ve Trablusgarp savaşlarını da kaybeden Osmanlının doğu Trakya dışında Avrupa da toprağı kalmamıştı. Avrupa devletlerinin bu savaşa katılmalarının arkasında mutlaka bir planları bulunuyordu. İngiltere Süveyş kanalı ve Hint yolunun güvenliği için Filistin’i ele geçirmeyi planlıyordu. Rusya boğazları ele geçirip Akdeniz'e açılmayı planlarken, Fransa Lübnan, Kilikya ve Suriyeyi istiyordu. Almanya ise doğuya açılmayı planlıyordu. İtalya Antalyayı düşlüyordu.

İşte tüm bu planların içerisinde Osmanlı kendi iç meseleleriyle boğuşmakta, etrafında olup bitenleri çaresizce izlemekteydi. Osmanlı imparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı başladığında ilk önce İtilaf devletlerine katılmak istemişti. Ancak Rusya'nın vetosu yüzünden bu birlikteliğe katılamadı. Daha sonra 2 Ağustos 1914’te Almanya ile yapılan bir antlaşma ile Almanya'nın olduğu İttifak devlerine katılmış oldu. Osmanlı İmparatorluğu içinde artık Birinci Dünya savaşı resmen başlamış oldu. 10 Ağustos 1914 tarihinde İngiliz donanmasından kaçan iki gemiyi boğazlarından geçirerek, boğazları tekrar bütün yabancı gemilere kapattığını açıklar. Bu İtilaf devletlerini çok kızdırır. Bunun üzerine Osmanlı, bu iki gemiyi satın aldığını açıklar ve adlarını Yavuz ve Midilli olarak değiştirir.

Gelibolu Savaşı

Yavuz adlı gemi, Amiral Souchon komutasında Karadeniz’de Rus limanlarını bombalar. 1 Kasım 1914 tarihinde Rus ordusu Kafkasları geçerek ilerler ve Osmanlı Devleti de resmen savaşa girmiş olur.

Boğazların önemi tüm Avrupa ülkeleri için çok önemlidir. Stratejik bir noktada olmaları nedeniyle, ekonomik ve kültürel yönden boğazların önemi büyüktü. İtilaf devletleri Ruslara yardım götürebilmek için Ege denizine donanmalarını gönderiyor ve boğazları geçmek için planlar yapıyorlardı. Ayrıca İstanbul'u ele geçirmek Osmanlıyı fiilen yıkmak demekti. Osmanlı devleti bu savaşta en büyük cepheyi Gelibolu’da açmıştı. Gelibolu Savaşında tüm Dünyanın hayretle izleyeceği bir savunma örneği verilecekti.

Nitekim de öyle oldu. Bu savaşta Osmanlı devleti yalnız bırakıldı. Tüm Avrupa devletlerine karşı adeta tek başına her yaştan insanıyla destansı bir savunma yapıyordu. Türkü, Kürdü, Arnavut'u hep bir olup, vatan nasıl savunulur, bunun örneği tüm dünyaya gösteriliyordu. Dile kolay tam 253.000 şehit verdik. Uğruna ağıtlar yakılan, şiirler yakılan bu savaşın Türk dünyasındaki yeri çok önemlidir. Adeta bir millet yeniden doğuyordu. 

©2022 Hisartmuseum.com